2 Haziran 2012 Cumartesi

Kiraz Zamanı






Musluğu açmadan elime aldığım sabun gibisin
Suyun yokluğunu düşünmüyorum
Her şeyde ölçü var
Kiraz mesela
Bir dalda iki tane…
Yatağa yalnız girmek gibi
Ürperiyorum
Elimde kalıyorsun su akmıyor
Kokulu, kaygan
Bir mendil arıyorum
Elimi neye atsam hüsran
Kimi parça parça uçuyor göklerde
Kimi kan revan içinde yerlerde
Ağırlaşıyor elim, ağırlaşıyor
Üstüme başıma sürüyorum
Yüzüm, gözüm
Sallıyorum, evirip çeviriyorum
Ne bir damla ne bir çaba
Düşmüyorsun
Akıyorsun
Avcumdan parmak aralarıma
Geziyorsun
Çırpınıyorum
Dağılıyorsun
Toparlanamıyorum
Duruyorsun
Yetişemiyorum…
Yarım metre havadan düşmüş gibi yatağa
İrkiliyorum
Çoraplarımı çıkartıyorum
Ki bir kadının hala yatak çorapları varsa
Bedeni yalnız, ruhu çıplak bir kavgada…
Kiraz demişken
Hani bir dalda iki tane
Kırmızı güzeldir
Onu sevecek göz olduğunda
Uyumak güzeldir
Ayaklarında çorap olmadığında
Musluk güzeldir
Elindeki sabunu yıkayacak su akıttığında